Fetret dönemi bitti
1 Kasım seçimleri, AK Parti’nin tarihi başarısıyla sonuçlandı. AK Parti’ye rakip üç muhalefet partisinin ise büyük bir başarısızlığı söz konusu. Ancak 1 Kasım seçimlerinin, AK...
1 Kasım seçimleri, AK Parti’nin tarihi başarısıyla sonuçlandı. AK Parti’ye rakip üç muhalefet partisinin ise büyük bir başarısızlığı söz konusu. Ancak 1 Kasım seçimlerinin, AK Parti’nin kesin zaferiyle sonuçlanmasının da ötesinde bir anlamı var; seçmen, Gezi ayaklanması ve 17-25 Aralık darbe girişimiyle devletin içine sürüklendiği yaklaşık iki yıllık “Fetret dönemi”ne son verdi. Millet, Türkiye’yi yönetme iradesini, tek başına AK Parti’ye vererek, “yeni Türkiye”nin önünü açtı.
Gezi ayaklanması ve 17-25 Aralık Yargı darbesi girişimiyle, Türkiye Cumhuriyeti devleti maalesef ciddi bir yarılma yaşadı. Devletin bütünlüğü bozuldu. İlk kez devlet içinde büyük bir çatlama gerçekleşti. Bu süreç, darbenin hedefindeki isim olan Erdoğan tarafından “Fetret dönemi” olarak adlandırılmıştı... 30 Mart yerel seçimleri ve 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti, ciddi bir oy almasına karşın, ülkeyi yönetme iradesinin belli olacağı 7 Haziran seçimlerinde istenen başarıyı, yani tek başına iktidar gücünü elde edemedi.
Bu tarihten itibaren Türkiye’nin etrafındaki yangın çemberi de hızla daraltılmaya, terör tırmandırılarak devletin ve milletin birliği parçalanmaya çalışıldı. Doğrusunu söylemek gerekirse, 7 Haziran sadece AK Parti’nin değil, Türkiye’nin de sendelediği bir tarihti. Türkiye’ye yönelik saldırılar, tam da bu zayıf anda gelmeye başladı. DAEŞ, PKK ve DHKP-C terörünün bu dönemde artması tesadüf değildi. Ankara katliamıyla, Türkiye büyük bir iç savaşın içine sürüklenmek istendi.