'İstanbul Sözleşmesi', 'hilafet' ve muhalefetin kızıl elması
Ayasofya adımını gölgelemek için üretilmek istenen yapay tartışmalardan biri “hilafet”, diğeri de “İstanbul sözleşmesi”. Her iki polemik başlığı da aslında Cumhurbaşkanı ...
Ayasofya adımını gölgelemek için üretilmek istenen yapay tartışmalardan biri “hilafet”, diğeri de “İstanbul sözleşmesi”.
Her iki polemik başlığı da aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti’yi seküler ve muhafazakar camia arasında sıkıştırmayı, hareketsiz kılmayı ve tabanını daraltmayı amaçlıyor.
“Hilafet” konusu geçici, kısa süreli bir tartışma konusu olarak dolaşıma sokuldu. Sıcağı sıcağına gündem saptırmayı amaçlıyordu. Ki etkisi de sınırlı oldu.
Ancak “İstanbul sözleşmesi” uzun süredir hazırlığı yapılan, pişirilen ve muhafazakar camiada karşılığı olacağı umuduyla daha da gündemde tutulacak olan başlıklardan birine benziyor.
Başkanlık referandumu ve ilk seçimler, muhafazakar camianın blok halinde hareket etmesi sebebiyle Erdoğan’ın lehinde sonuç vermişti.
O günden beri muhafazakar camiayı içeriden bölmek muhalefetin kızıl elması haline gelmiş durumda. AK Parti’den kopuş