Öcalan İmralı'da unutuldu

Sahi, Öcalan'ı hatırlayan var mı? Seçim sonuçları PKK lideri Abdullah Öcalan'ın varlığını gereksiz hale mi getirdi? Yoksa Öcalan'ın varlığı her zamankinden daha fazla mı önemli hale geldi? 

Abdullah Öcalan'ın siyasi varlığının anlamsız hale gelmesi, bir anda tükenmesi zor. Devletin, siyasi partilerin, ülkeyi yönetenlerin kolayca gözden çıkaracağı bir aktör değil Öcalan; ama PKK ve HDP'nin 7 Haziran seçimlerinde siyasi olarak güçlenmesi, İmralı'ya duyulan ihtiyacı büyük oranda azalttı. Kabul edilmeli ki, şu sıralar ne devlet ne de PKK ve HDP, Apo'yu arayıp soruyor. HDP, 80 milletvekiliyle Meclis'te temsil edilen bir parti artık; partinin lideri Demirtaş da Türkiye'nin en popüler siyasi figürlerinden biri. PKK ise ABD ve İsrail ile iş tutarak Suriye'nin kuzeyinde kendine küçük bir devletçik kurmayı başarmış bir örgüt. Ne PKK'nın, ne HDP'nin Apo'ya eskisi gibi ihtiyacı var.  
Abdullah Öcalan'ı lider olarak gerekli kılan özelliği, onun stratejik yanıydı; Kürt hareketinin doğrultusunu Öcalan belirliyordu. Kürt hareketinin hangi güçlerle ittifak yapacağını ve hangi hedefe kilitleneceğini o tayin ediyordu. Fakat Ortadoğu'daki son gelişmeler, Apo'nun aradan çıkmasıyla sonuçlandı. ABD ile yakınlaşan Kandil, stratejik doğrultusunu Türkiye'ye karşı ittifak yaptığı uluslararası güçlerle birlikte belirlemeye başladı. Dışarıda ABD, İsrail ve İran'dan destek bulan, içeride ise CHP, Cemaat ve Doğan medyasının desteğini alan PKK ve HDP'nin İmralı'yı artık umursadığı söylenemez. Özgüvenleri her zamankinden daha fazla arttı ve Abdullah Öcalan'ı kendilerine ayak uydurmaya zorluyorlar.