PKK’sız çözüm olmaz mı?
Yıllardır dilimize pelesenk ettiğimiz kavramlardan biri “çözüm”. Bu kavram, terör sorununa “çözüm” arayışının sonucunda ortaya çıkan kullanışlı kavramlardan biri. Ancak...
Yıllardır dilimize pelesenk ettiğimiz kavramlardan biri “çözüm”. Bu kavram, terör sorununa “çözüm” arayışının sonucunda ortaya çıkan kullanışlı kavramlardan biri. Ancak günümüzde çözüm arayışlarının merkezinde PKK’nın olup olmayacağını anlatmak için kullanılıyor artık.
Meselâ; “çözüm” denince işaret ve teklif edilen, PKK’nın içinde olduğu bir model. PKK’nın dâhil olmadığı bir çözüm, çözümsüzlük olarak algılanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bundan rahatsız olmalı ki, dün muhtarlar toplantısında “Çözüm arıyorsanız işte size çözüm; terör örgütünün en küçük izi, zerresi dahi kalmadan bu topraklardan söküp attığımızda çözümü gerçekleştireceğiz” dedi.
“Demokratik açılım”, “milli birlik ve kardeşlik süreci” ve son olarak da “çözüm süreci” tecrübesini yaşayan devlet içindeki önemli bir kesim artık PKK’nın dâhil olduğu bir “çözüme” inanmıyor ve böyle bir çözümü ülkeye ihanet olarak görüyor. Bir kesim ise çözümü tümden PKK merkezli düşünüyor. Bu yüzden devlet içinde iki farklı “çözüm” modeli, şekil bulmuş durumda. Biri PKK’nın dâhil olduğu, muhatabı olduğu, merkezinde bulunduğu bir “çözüm”; diğeri PKK’yı tasfiyeyi merkeze alan bir çözüm modeli.