Rakı, balık ve Kemal Bey
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin başarısızlığını partili arkadaşlarının akşam kurduğu rakı sofralarına bağlamış. Kemal Bey “Rakıları açıyorsunuz, mezeleri...
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin başarısızlığını partili arkadaşlarının akşam kurduğu rakı sofralarına bağlamış. Kemal Bey “Rakıları açıyorsunuz, mezeleri koyuyorsunuz, dedikodu yapıyorsunuz”diyerek arkadaşlarını eleştiriyor.
Rakı içmekle CHP’nin başarısızlığı arasında doğrudan bağ kurmak isteyen hevesliler elbette olabilir; ama CHP’nin sorunu rakının verdiği sarhoşluktan kaynaklanmıyor; aksine en büyük sorunları, içmeden de ayakları havada, uçucu fikirlere ve zihin dünyasına sahip olmaları.
Mesela, “Cumhuriyet’in kurucu partisi”nin, ülkeyi parçalamak ve bölmek için kurulan bir terör örgütü ve onun uzantısıyla ittifak etmesi, birlikte miting düzenlemeye kalkması için rakıdan fazlası gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını, askerini, polisini hedef alan bir terör örgütü ile ortak “demokrasi mücadelesi” verecek kafaya ulaşmak için ne rakı şişeleri, ne de şarap fıçıları yeter.
“Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti”ni savunan bir partinin Pensilvanya vaiziyle birlikte iktidar partisini devirmek için ortak hareket etmesi ayık kafayla yapılacak iş mi?
CHP’nin, devletin varlığı ve bütünlüğünü tehlikeye atacak ittifak ve ilişki siyaseti Türk milletini dehşete düşürerek kendinden uzaklaştırmakta. CHP’ye itibar edilmemesinin sebebi sarhoş kafayla bile atılamayacak adımları atmaya kalkması.
CHP politikalarının başarısızlığının rakıyla, mezeyle doğrudan bir bağlantısı yok; evrensel değerlerden kopuk, Türkiye gerçeklerine uzak, ayağı yere basmayan politikaların zaten hiçbir iktidar şansı yok ve olamaz da.
Sağlıkları ve sıhhatleri açısında rakıdan uzak durmalarında fayda var; ama daha önce bu uçucu fikirleri terk etmeleri lazım.
Hillary iyi, trump kötü mü?