Sahi, o masada ne var?
ABD’den son aylarda düzenli olarak yeniden masaya dönülmesi yönünde açıklamalar geliyor. En son Avrupa Parlamentosu (AP) da Ankara’ya benzer bir çağrı yaptı; ilerleme raporunda çözüm sürecinin yeniden...
ABD’den son aylarda düzenli olarak yeniden masaya dönülmesi yönünde açıklamalar geliyor. En son Avrupa Parlamentosu (AP) da Ankara’ya benzer bir çağrı yaptı; ilerleme raporunda çözüm sürecinin yeniden başlaması tavsiye edildi. PKK, HDP ve CHP’den yapılan açıklamalarda da aynı beklentiyi görüyoruz. Tabii ilk olarak, akla bu kadar öne çıkarılan o “masada” neler olduğu ve neler konuşulacağı geliyor. O masanın yakın geçmişte hem kurulması, hem devrilmesi gerçeği var. AK Parti iktidarına kadar olan dönemde PKK’yla mücadelenin sadece “güvenlik konsepti” başlığına sıkıştırılmasına karşı ciddi bir itiraz birikmişti. AK Parti iktidara geldikten sonra terörün kaynağının “Kürt sorunu” olduğuna dair algı hâkim hale getirildi. “Kürt sorunu eşittir PKK” görüşünden yola çıkan birinin haliyle varacağı nokta PKK’yla diyalog yollarını zorlamaktı. Ki AK Parti döneminde devlet de PKK’yla temas ve diyalog yollarını denedi. Erdoğan’ın 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı o ünlü konuşmanın ardından Ankara, ülkeye kan kaybettiren ve iç barışımızı tehdit eden bu meseleye aklı selim bir çözüm arayışına girişti.