Tezkerenin reddi, “Büyük Kürdistan”ın önünü açtı
Ortadoğu’da ikinci bir İsrail için illa somut bir tarih verilecekse bunu 2003’teki Irak işgaliyle başlatabiliriz. Türkiye’nin devre dışı bırakıldığı İkinci Körfez harekatı, bugün Irak ve...
Ortadoğu’da ikinci bir İsrail için illa somut bir tarih verilecekse bunu 2003’teki Irak işgaliyle başlatabiliriz. Türkiye’nin devre dışı bırakıldığı İkinci Körfez harekatı, bugün Irak ve Suriye’de kurulmakta olan, Türkiye ve İran’ı da içine alan “Büyük Kürdistan”ın önünü açmıştır.
Meclis’te 1 Mart tezkeresinin reddedilmesiyle Ankara, Irak ve genel olarak Ortadoğu’da oyunun dışına itilirken, bölgenin şekillendirilmesi yabancı devletlerin insafına bırakılmıştır.
Bugünlerde Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ın büyük başarısı olarak gösterilen “tezkerenin reddi” aslında Türkiye’nin kuşatılması ve bölünmesi sürecinin miladı olarak görülmelidir.
Abdullah Gül, Bülent Arınç ve ileri gelen bazı AK Partililerin, Fetullah Gülen ve CHP ile birlikte organize ettikleri bu tezkerenin reddi yönündeki karar, aynı zamanda Tayyip Erdoğan’ın kendi partisi tarafından uğradığı ilk ihanet girişimiydi. Erdoğan her ne kadar partisini yeniden toparlayıp tezkereyi bir hafta sonra