Yeniden diriliş kongresi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üç yıl sonra yeniden partisinin başına geçmesi, Türkiye için de bir dönüm noktası oldu. “Partili Cumhurbaşkanlığı” modeliyle Türkiye, yeniden...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üç yıl sonra yeniden partisinin başına geçmesi, Türkiye için de bir dönüm noktası oldu. “Partili Cumhurbaşkanlığı” modeliyle Türkiye, yeniden güçlenme ve büyüme yoluna girdi.
Tarihi gelişmeleri yaşadığımız anın içinde fark etmek, anlamak elbette zor olabilir. Gelecekte, bu günlerin ülkemizin kaderini nasıl etkilediğini -Erdoğan’ın lider olarak Türkiye’yi bölünmenin, parçalanmanın kıyısından nasıl çekip kurtardığını- daha iyi görebileceğimizi düşünüyorum.
AK Parti’nin dünkü olağanüstü kongresi, her şeyden önce Türkiye’nin beka sorununa çözüm üretme açısından son derece önemliydi.
Kongre öncesi AK Parti tüzüğüne yapılan şu ekleme çok çarpıcı: “Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşları tek bir milleti teşkil eder. Milletin tüm fertleri, hiçbir ayrım gözetilmeksizin ülkemizin birinci sınıf vatandaşlarıdır. Devlet milletimizin ortak eseridir. AK Parti, ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ anlayışını sarsılmaz bir ilke olarak kabul eder.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni döneme devletin üniter, demokratik, laik, sosyal niteliklerini vurgulayarak, bu yöndeki açıkları kapatarak başladı. Devlet ve millet tarifini sağlam yapmadan ülke yönetmek mümkün değil. Yoksa, 16 Nisan öncesi olduğu gibi her kafadan “eyalet”, “federasyon”, “özerklik” lafları çıkabilir.