Yeniden masaya dönülür mü?
Bu soru sadece devlet aklını meşgul etmiyor. Siyaset, medya ve toplum içinde de yanıtı merak edilen sorulardan biri aynı zamanda. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, PKK’nın 2013’teki koşullara dönmesi durumunda...
Bu soru sadece devlet aklını meşgul etmiyor. Siyaset, medya ve toplum içinde de yanıtı merak edilen sorulardan biri aynı zamanda.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, PKK’nın 2013’teki koşullara dönmesi durumunda çözüm sürecine yeniden dönülebileceğini îma etmesi bile hararetli tartışmaların doğmasına yetti. Oysa ne Cumhurbaşkanı, ne Başbakan ve ne de güvenlik bürokrasisinin hiçbir şey olmamış gibi tekrar çözüm sürecine dönme gibi bir eğilimi var. En azından yapılan son açıklamalar bu nitelikte.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleri, toplum nezdinde meseleye dair kuşkuları gidermeye yeter: “Terör örgütü yöneticileri ve onların güdümünde hareket edenler, zaman zaman müzakere, görüşme, çözüm gibi laflar ediyorlar. Ortada müzakere edilecek de, görüşülecek de bir konu yoktur, bunun böyle bilinmesi lazım.
Önlerinde iki yol var: Ya teslim olup adaletin haklarında vereceği karara razı olacaklar ya da kıstırıldıkları deliklerde birer birer etkisiz hale getirilecekler başka yol yok. Türkiye'nin önünde üçüncü bir yol kalmamıştır.
Demokratik açılım dedik olmadı, milli birlik kardeşlik dedik olmadı. Çözüm süreci dedik yine olmadı. Tüm samimiyetimizle, tüm iyi niyetimizle alternatifleri hayata geçirmeye çalıştık olmadı."