Zorlama bir kutuplaştırma denemesi

“Hayır”cılar terörist mi? Elbette ki değil; o halde bu söylem neden gündemde veya nasıl türedi? Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkan siyaset ve medya çevrelerinin toplumu etkileme gücü oldukça sınırlı; bu yüzden olsa gerek bir kamplaşma, kutuplaşma yaratma ihtiyacı içindeler. Daha geniş bir kesimi etkileyebilmek için buna ihtiyaç duyuyorlar. Bunun için de Başbakan Binali Yıldırım’ın “Terör örgütü FETÖ ve PKK ‘Hayır’ dediği için ‘Evet’ diyoruz” sözüne sarıldılar.

Bundan hareketle CHP, “Bakın hepimize terörist diyorlar” biçiminde bir gürültü çıkarmaya çalışıyor. CHP’ye yakın medya da bu gerçekçi olmayan iddiayı köpürterek “Hayır”cı çevreleri çoğaltmaya uğraşıyor.

Oysa Türkiye oluşturulmaya çalışılan toplumsal ve siyasal kutuplaşma 15 Temmuz’da zeminini kaybetti. Bu tarihe kadar Türkiye'de pek çok kutuplaştırma denemesi yapıldı ve buna uygun sosyolojiler inşa edildi. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı tehdidi tam olarak anlamakta zorlanan kesimler düne kadar CHP, FETÖ, HDP tarafından yürütülen algı operasyonlarının etkisiyle AK Parti ve Cumhurbaşkanı’na karşı kuşku ve tepkiyle yaklaşıyordu.

Fakat 15 Temmuz’da yaşanan FETÖ’cü darbe girişimi ve PKK’nın canlı bomba saldırıları toplumun genelindeki kafa karışıklığını büyük oranda giderdi. Millet, uluslararası güç çevrelerinin CHP ve HDP gibi siyasi partileri; FETÖ, PKK, DEAŞ ve DHKP-C gibi terör örgütlerini kullanarak Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak ve parçalamak istediğini geçen sürede tüm açıklığıyla görüp anlama fırsatı elde etti. Bunun sonucunda bahsi geçen toplumsal ve siyasal kutuplaşma 15 Temmuz’la birlikte bir sis gibi ülkenin üzerinden kalkıverdi.