Bazı öneriler ve bir örnek hastane
Hastaneyle değil ama hastalıkla yüzleşmeyen insan yok gibidir. Bazen geçici, bazen müzmin yani kronik hastalıklarla iç içe yaşıyoruz. İç içe yaşıyoruz, çünkü kendimiz olmasa da mutlaka...
Hastaneyle değil ama hastalıkla yüzleşmeyen insan yok gibidir. Bazen geçici, bazen müzmin yani kronik hastalıklarla iç içe yaşıyoruz. İç içe yaşıyoruz, çünkü kendimiz olmasa da mutlaka çevremizden bir-iki kişi bu tür hastalıklarla hastalıklı bulunuyor. Sıhhati yerinde olanlar da yakınlarından hasta olanların çilesini, ıstırabını en az onlar kadar hissederek yaşıyor. Öyleyse, sağlık meselesi bütün insanlığı ilgilendiren bir konudur. Ve öyleyse, her ülkenin en öncelikli sektörlerinden biri sağlık sektörü olmak gerekir.
Türkiye, son 15 yıllık AK Parti iktidarı döneminde, sağlık sektöründe çok ciddi hamleler gerçekleştirdi; çok önemli projeleri hayata geçirdi. Mutlaka çok gelişmiş ülkelere oranla bazı eksik yanlarımız vardır; fakat bu eksiklikler telafisi imkânsız eksiklikler de değildir.
İçinde bulunduğumuz günler Tıp Bayramı ya da Sağlık Haftası adıyla anıldığı için biz de yazımızı bu konuya ayıralım istedik. Olumlu-olumsuz sağlık sektörü çerçevesinde bugüne kadar müşahede ettiğimiz, tecrübe ile yaşadığımız bazı hususları göz önünde bulundurarak bazı teklifler kaleme aldık.
Sıhhat, afiyet asıl; hastalıklar, musibetler ise arızidir, geçicidir. Bu sebeple de hastaya bu geçici durum baştan anlatılmalı, ye’se, ümitsizliğe kapılması önlenmelidir.
Hastalıkların, musibetlerin manevi ve uhrevi kazançları anlatılarak sürekli moral verilmelidir.