İbret almak zorundayız
İbret almak, ders çıkarmak demektir. Varlık içinde, tesadüfe, rastlantıya yer yoktur. Küçük gibi görünen ayrıntılar bile, külli kaderin, ezeli mukadderatın mührünü...
İbret almak, ders çıkarmak demektir. Varlık içinde, tesadüfe, rastlantıya yer yoktur. Küçük gibi görünen ayrıntılar bile, külli kaderin, ezeli mukadderatın mührünü taşıyor.
İbret, bu hakikati görmenin, anlamanın ve anlamlandırmanın adıdır. Doğruya, gerçeğe ulaşmış bulunmanın en önemli işaretidir.
İbret, konu seçmez, kişi ayrımı yapmaz. Bireysel anlamda işlev gördüğü gibi toplumsal bağlamda da aktif rol üstlenir.
Bir veli kul, kendisini irşat edenin, sabırla avını bekleyen ve sonunda maksadına ulaşarak onu yakalayan bir kedi olduğunu söyler. Bundan, ben de Hak kapısında böyle beklemem gerekir dersini çıkarır.
Bir başkası, camide çaldırdığı ayakkabılarının üzüntüsüyle dalgın dalgın yürürken, ellerini ayak gibi kullanan bir kötürüm görür. Aman Allah’ım, ben ayakkabılarımın çalınmış bulunmasına üzülüyorum, halbuki hiç ayakları olmayanlar da var, der ve gördüğü manzaradan çıkardığı bu ders onun şükürle iki büklüm olarak Rabbine yönelmesine vesile...