İman ve içtimai yansımaları
İman, sadece dini bir ikrar değil, Kelime-i Tevhid’in bağrında beslediği manalar yönünde tekevvün edip oluşan, gelişen, kemale eren ve erdiren bir hayat felsefesi, uhrevi olduğu kadar dünyevi yansımaları da bulunan bir...
İman, sadece dini bir ikrar değil, Kelime-i Tevhid’in bağrında beslediği manalar yönünde tekevvün edip oluşan, gelişen, kemale eren ve erdiren bir hayat felsefesi, uhrevi olduğu kadar dünyevi yansımaları da bulunan bir prensipler manzumesidir.
Gerçek mümin, Kelime-i Tevhid’i bütün halinde söyler, bütünüyle ikrar eder. Bu sözlü ifade ve ikrar, önce onun kalbinde tasdik bulur. Böylece mümin, kalbinden geçirdikleriyle, dilinde ifade ettiklerini bütünleştirmiş olur. Bu bütünlüktür ki, onun fiillerine yansır. Onun içindir ki, mümin, ister maddi meselelerde, isterse...