Kantarın topu...
Battıkça çırpınan, çırpındıkça daha da batan karanlık zihniyetin rutin, alışılmış, kısmen de demode olmuş atraksiyonlarını seyrediyoruz birkaç gündür....
Hırçınlaştılar. Aynı zamanda hırçınlıklarını idealize etme yanlışına saplandılar. Fakat ne yapsalar boş, ne etseler nafile. Bitişe, tükenişe yok oluşa her gün biraz daha yaklaşıyorlar. Akla ziyan davranışları, sözleri, teklifleri hep bundan. Ne ki, birden hortlamadılar. Zaten vardılar.
İman nurundan nasipsiz bakış açısı her yeri karanlık görmeye ve göstermeye mahkûm. Afaki-enfüsi binlerce ışık tayfı sökün etse ve her yeri aydınlığa boğsa, vicdanında tasdik edici nur bulunmayan insanın nasip payı yine zulmet, yine karanlık. Söz konusu zihniyetin panoraması işte böylesi karanlık, böylesi bir zulmet.
Çare imanda, çare onlara iman yolunu göstermekte. Yani onlara yeni bir perspektif kazandırmakta.