Lüpçüler ittifakı: Kemal-Meral-Temel-Abdullah- Fethullah vs.
Bir siyasetçi için, olmazsa olmaz şartlardan biri “emniyet”tir. Biz emniyeti, hem kendine güvenme hem de muhatabına güven verme şeklinde anlıyoruz. Siyasetçinin, yaptığı işin doğruluğuna, isabetine ve...
Bir siyasetçi için, olmazsa olmaz şartlardan biri “emniyet”tir. Biz emniyeti, hem kendine güvenme hem de muhatabına güven verme şeklinde anlıyoruz.
Siyasetçinin, yaptığı işin doğruluğuna, isabetine ve başarılı olacağına güvenmesi, uygulamalı siyasetin en önemli dinamiklerinden biridir. Ayrıca kendinde var olan bu güvenin çevre topluluğa yansıtılması, yani, onların da güvene paydaş kılınmaları gerekir.
Güven diplomasinin de özüdür. Siyasetçi mutlaka güvenle ilgili sıfır problemli bir portre çizmek durumundadır. Doğruluk, dürüstlük, ahlakilik gibi güveni besleyen unsurların bütününün de bu bağlamda değerlendirilmeleri gerekir.
Bu konuda bizim için en seçkin örnek Peygamber Efendimizdir. Bilindiği gibi, peygamberlik öncesi dönemde bile onun adı Muhammed el-Emin’dir. En amansız düşmanları bile Peygamberimizi bu sıfatında asla yalanlayamamıştır.
Siyasetçinin en önemli görevi, içinde yaşadığı toplumda güveni temindir. Bu da ancak hukukun ve ahlakın bütün değerlerine tabi olmakla gerçekleşir.
Örnek yine Peygamber Efendimizdir. Nitekim Kur’an ona “Muhakkak ki sen yüce bir ahlak üzeresin” buyurur. Hz. Ayşe Validemiz Peygamberimizin ahlak için “Onun ahlakı Kur’an’dır” der.