O incecik perde...
Dünya Kadınlar Günü bahanesiyle, yerel seçimlere çok az bir süre kala Taksim’de çıkarılmak istenen kaos elbette iç-dış belli mihrakların bir oyun ve tuzağıydı. Gerilimi tırmandırmak...
Dünya Kadınlar Günü bahanesiyle, yerel seçimlere çok az bir süre kala Taksim’de çıkarılmak istenen kaos elbette iç-dış belli mihrakların bir oyun ve tuzağıydı. Gerilimi tırmandırmak için, dini ve ahlaki bütün hassasiyetlerimizin sinir uçlarını tahrike çalıştılar; toplumu karşı karşıya getirmenin bütün serbest oyunlarını tekrar denediler. Allah’a şükür ki, tutuşturmak istedikleri fitne kıvılcımı alev almadan söndü, bekamıza kastetmek isteyenlerin kirli emelleri bir kez daha kursaklarında kaldı.
Ezana karşı ıslık çalarak mukabelede bulunan bu güruh ancak teline müstahaktır. Ellerinde taşıdıkları pankartlarda dini ve ahlaki hiçbir değere sığmayan ifadeler kullanan sapıkları kınamamız gerekir. Ne ki; kaybettikleri en önemli bir değere de burada temas etmek mecburiyetindeyiz. Konuya Akif’in şu mısralarıyla başlamış olalım:
Hayâ sıyrılmış inmiş öyle yüzsüzlük ki her yerde/ Ne çirkin yüzleri örtermiş meğer o incecik perde.
İnsanı diğer biyolojik varlıklardan ve davranışlarını diğer hayvani insiyaklardan ayırt eden en önemli özellik, “hayâ” denilen utanma duygusuna sahip oluşu. Hayâ, ahlakı besleyen velut cevher. Özde hayatla eşdeğer. İnsan olmak da insan kalmak da ancak onunla mümkün. Hayâdan mahrumiyet, her türlü hayati fazilet ve erdemden mahrumiyet. Hem mahiyetimize yerleştirilmiş bulunan yaradılışla ilgili yönüyle hem de imandan beslenen hidayete mazhar keyfiyetiyle bu böyle. Utanma hissini yitirmiş kişinin, kişiliğini kaybederek manevi meshe (psikolojik dejenerasyon) uğraması kaçınılmaz. Sapkın yaşam gösterge. “Belhüm edal” vahim; fakat sabit netice..
Bütün peygamberlerin müşterek öğretilerinde yer alan “Utanmadıktan sonra istediğini yap!” vecizesi, hiçbir değer ve sınır tanımama girdabına düşüşün gerçek sebebini işaretlemesi bakımından önemli uyarı. Utanma hissi, pek çok yanlışın, pek çok cürüm ve günahın önünde önleyici set. Bu hissin zaafa uğraması, zaafın yaygınlaşması ahlaki anlamda “yecüc-mecüc”e davetiye. Sonuç, kirlenen iffet, horlanan ar-namus, korumasız mahremiyet ve ötesinde unutulan mefahir, yıkılan ümran, harap olan medeniyet..