Sonları malum…
Olmadı, olmayacak. Fakat farzı muhal çerçevesi içinde bile düşünülse, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda, ülkenin yüz yüze geleceği tehlikeler...
Olmadı, olmayacak. Fakat farzı muhal çerçevesi içinde bile düşünülse, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda, ülkenin yüz yüze geleceği tehlikeler karşısında sinesinde kalp taşıyan bir insanın ürpermemesi mümkün değildir.
Bir kimsenin mezhebi kimliği üzerinden tartışma açmak abestir, doğru olmayan bir davranıştır. Ne ki bir insan mezhepsel kimliğini ideoloji haline getiriyor ve bütün icraatını başka hiçbir değer kriteri tanımadan bu ideolojisine bina ediyorsa, o zaman bu davranışın sahibini bu yanlış tutumu sebebiyle tartışmaya açmaya kimse itiraz edemez.
Hele bir de bu kişi devleti yönetmeye talipse, getirilen eleştiri aynı zamanda çok önemli bir sorumluluk ve ihmal edilmemesi gereken büyük bir vazife haline gelir.
Kemal Kılıçdaroğlu, hem Bağ-Kur Genel Müdürlüğü hem de SSK Genel Müdürlüğü döneminde bu ideolojisini kuvveden fiile çıkarmış, her iki kurumu kendisiyle aynı mezhebi paylaşanlara peşkeş çekmiştir. Zaten, kendi adamlarını yerleştirmenin dışında da hiçbir iş yapmamış, SSK’yı iflas...