Ülkemde yıl sonu envanteri
“Bediüzzaman’a, zürafadan biri bir gün irfanıyla mütenasip bir esvap iktisa lüzumundan bahseder. Müşarun ileyh de “Siz Avusturya’ya güya boykot yapıyorsunuz; hem onların yolladığı kalpakları giyiyorsunuz.
Ben ise bütün Avrupa’ya boykot yapıyorum. Onun için yalnız memleketimin maddi ve manevi mamulatını giyiyorum” buyurmuştur. (Divan-ı Harb-i Örfi, İfade-i Naşir)
Bilmem ki yerli olmayı ve yerli kalmayı, pratiği ile birlikte böylesine en veciz, en kapsamlı şekilde ifade mümkün mü?
Memleketin maddi mamulatı görünen zahiri elbise, manevi mamulatı ise kuşkusuz Kur’an’da takva libası diye isimlendirilen güzel ahlakın bütünüdür. İki elbise arasında zahir ve batın gibi birbirini tamamlayan, birbirini ifşa eden münasebet mevcuttur.
Her şeyin yerli olanına karşı çıkan zihniyetin ülkemizi hangi bağımlılıkların girdabına salmak istedikleri ortada. Teknoloji alanında yaşadığımız geri kalışın bütününde bu zihniyetin payı büyük.