Aldığın da senin canın, verdiğin de!
Memleketimizde son dönemlerde vücudunu patlatmak suretiyle masumların katledilmesine yol açan canlı bombaların üst üste kadın çıkmasıyla ilgili ciddi bir çalışma yapılıyor mu bilmiyorum. Kadın...
Memleketimizde son dönemlerde vücudunu patlatmak suretiyle masumların katledilmesine yol açan canlı bombaların üst üste kadın çıkmasıyla ilgili ciddi bir çalışma yapılıyor mu bilmiyorum. Kadın grupları hangi yönde bir araştırma / rapor / bildiri kaleme aldılar, alıyorlar; onu da bilmiyorum. Yapılıyordur inşallah.
Böylesine kanlı katliamların faillerinin iç dünyasını anlamak veya terörist olmalarını engellemek için gerekli sesi çıkarması gereken ille kadınlar değildir kuşkusuz. Fakat söz konusu canlı bomba eylemcileri sol örgütlerin elemanı olduğunda güncel bir skandala dönüşmüyor katledilen masumlar.
Aksine. Canlı bombalar kahramanlaştırılıyor. Haklarında methiyeler yazılıyor kanaat önderleri tarafından. Kutsanıyor bu genç kızlar. Bir tür manevi figür olarak, sonraki genç kuşak canlı bomba adaylarına örnek teşkil etsin diye midir; cenaze törenlerine gidiliyor, hayat hikayeleri uzun uzun yazılıp çiziliyor, ağızdan ağıza anlatılıyor. Efsaneleştiriliyorlar.
***
Vezneciler'de altısı polis 11 kişinin can verdiği bombalı saldırıyı 1984 Diyarbakır doğumlu Tak üyesi bir kızın gerçekleştirdiği açıklandığında fotoğrafına baktım, içim cız etti. Gözümün önüne dağda silahlı eğitim alan / talim yapan genç kız militanlardan oluşan bir başka fotoğraf karesi geldi. Nasıl da masum, güzel, tazeciklerdi. Hayatlarının baharında, umutlarının başında nefrete, isyana, aykırılığa, öfkeye, kızgınlığa, hınç ve intikama yönlendirilen, hayatları ellerinden alınan kız çocuklarının görüntüsüne dönüp dönüp bakarım.