‘Anda ölüm olmaz’
Yıllar geçiyor, dünya çekiliyor giderek yüzümüzden. Birlikte ihtiyarlıyoruz seninle. Takvimin son yaprağını koparırken geçen zamanın içinden bakıyoruz birbirimize, ayna oluyor anılar. Bizimle birlikte...
Yıllar geçiyor, dünya çekiliyor giderek yüzümüzden. Birlikte ihtiyarlıyoruz seninle. Takvimin son yaprağını koparırken geçen zamanın içinden bakıyoruz birbirimize, ayna oluyor anılar. Bizimle birlikte yaşlanıyorlar.
Bazen takvim yaprakları misali yaşlar dökülüyor yılların tortusuna, ihtiyarlayan sadece gözler. Gitgide yorulan bakışlar, buğulu bir camın gerisinde uzaklaşan bakışlar.
Evet dünya çekiliyor sularımızdan. Ama yolculuk hep iç dünyamıza doğru. Gitgide derinleşen, dikeyleşen, mana bulan bir yolculuk.
Milimetrelerle kazıdık toprağı, yarıp su çıkarana dek ne çok say ettik. Gölet olsun diye toplayıp suyu, nehir olduk, çöllerde son bulduk.
Biliyor musun, seninle ben diye bir şey olmadığını ilk ne zaman anladım? Aramızda gidip gelen sevgi ulaklarının zevkine vardığımda. Dedim ki sana:
Birbirimize baktık. Bu en uzun yolculuk.