Başka Türkiye yok; herkesin tasavvuru başka olsa da!
Bir kez daha yol ayrımındayız. Yüz yıl önce eksik bırakılan hesaplar, yeni denklemler üzerinden açıla açıla bugünlere tüm canlılığıyla geldi, gelmekte. Hesabın içinde hesap, içinde...
Bir kez daha yol ayrımındayız. Yüz yıl önce eksik bırakılan hesaplar, yeni denklemler üzerinden açıla açıla bugünlere tüm canlılığıyla geldi, gelmekte. Hesabın içinde hesap, içinde yine hesap var. Daima. Bizi içimizden çürüten, çatıştıran, yozlaştıran ne kadar kasıt varsa sanki hepsinin pençesine düşmüşüz.
Türkiye'nin yolunu kesintisiz biçimde tıkamak isteyenler olduğu gerçeği hiç bu kadar alenileşmemişti. 70'lerdeki anarşi döneminde, 80 darbesinde, 90'ların ceberut devletinde, 28 Şubat'ta, onu izleyen ekonomik kriz döneminde, faiz vurguncularının siyaseti dizayn etme çabalarında... Velhasıl Osmanlı'nın yıkılış döneminden itibaren hiç kesilmeyen suikastlar, katliamlar, darbeler ve vesayet dönemlerinde bu kesintisiz gerçeğin sinir uçlarına değiyorduk durmadan.
Bu kez ise sosyal medya üzerinden tasarımlanan ve hayata geçirilen 'çarpıtma haberler ağı' ve karalama kampanyaları sayesinde bu gerçeği artık çok daha net görebiliyoruz. Yarım saat sonra yalan olduğu ortaya çıkacak devlet / hükümet aleyhine düzenlenmiş 'tasarım-haberler' bu kirli niyetlerin en somut kanıtı. Her seferinde bunları servis edenleri ve bilerek ya da bilmeden yayanları ve bu çarpıtmalara alet olanları görmek, insanda umutsuzluk yaratıyor.