B’aşk’an’ın harflerini aşk ile yazmak!
Bazen öyle oluyor ki, ülkenin kalbi genişliyor gibi hissediyorum. Devlet deyince bürokrasinin nefs-i emmaremizi temsil eden kibirli tıkaçlığını değil, sevenlerin tevazu içinde genişleyen gönlünü duyumsuyorum.Ne...
Bazen öyle oluyor ki, ülkenin kalbi genişliyor gibi hissediyorum. Devlet deyince bürokrasinin nefs-i emmaremizi temsil eden kibirli tıkaçlığını değil, sevenlerin tevazu içinde genişleyen gönlünü duyumsuyorum.
Ne kadar isterdim devlet elitlerinin menfaat hırsını ve ikbal telaşını bırakıp aşk ve irfan ehli olmasını. Ne kadar isterdim kendi cemaati veya mahallesi yakınları vs için değil kainatın tekamülü için / insanlık için hizmet ehli olmalarını.
Ve ne kadar isterdim hakkın işini yapma şuuruyla donanmalarını seçilen ve atanan kadroların. Onun bunun işini yapma kaygısıyla senlik benlik çukurlarında boğulmak yerine bu sorumlu kadroların davalarını derk edip mana ehli olmalarını. Cidden çok isterdim.
***
Keşiş değiliz ki şatolarda, dağ başlarında, ıssız ormanlarda bulalım Hakk’ı. Bilakis iç içeyiz, el ele omuz omuza, sırt sırtayız. Kimseye tıkaç olmadan, kimseye menfaat için dayanmadan, gücünü kendi içinden çıkararak Hakk’ın emanetini üstlenebilen kadrolar yetişse bu topraklarda.
Erken seçimler Başkanlığın manasını gönülde hissettirse. Çünkü gönüldür Zat makamının / benliksiz ben merhalesinde idrak edileceği mahal.