Entelektüel dilde değil, sokak dilinde kanatlanan mânâ dili
Dışarıda savaş tüm hızıyla sürüyor, biz kendi mücadelemize kesintisiz devam ediyoruz. Zira bizimkisi ‘içeriden’ mücadele. Aynı savaşın başka yüzü. Kültür sanatı olmayan toplumun...
Dışarıda savaş tüm hızıyla sürüyor, biz kendi mücadelemize kesintisiz devam ediyoruz. Zira bizimkisi ‘içeriden’ mücadele. Aynı savaşın başka yüzü. Kültür sanatı olmayan toplumun maneviyatının hakikat dilinde ifade bulması imkânsız diyerek her cepheden can bulmaya çalışıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Yazarlar Birliği’nin (TYB) İstanbul şubesi tarafından düzenlenen ve altı gün boyunca birbirinden yoğun faaliyetlerle gönülleri tatmin eden 10. Edebiyat Festivali’nde konuşan Başkan Mahmut Bıyıklı’nın dediği gibi: “Ülkemiz ve şehrimiz için daha çok konuşacağız, yorulacağız. Kültür cephesini boş bırakmayacağız.”
Elbette gaza ruhuyla kanını dökmeyi göze alarak kazanılıyor zafer ama ancak gönül ihya olduğunda kalıcı oluyor. İşgal ile fetih arasındaki bıçak sırtı farkta başlayıp bitiyor insanlığımız.
Evet, kültür sanat deyince “bir toplumun dili hangi mertebedeyse gönül medeniyeti o kadardır” diyerek sığ ifadelerle yetinmek yerine katmanlı, derinlikli bir mana diline yeniden kavuşmamız için olmazsa olmazlar üzerine düşüneyazmaya devam edelim.
***
Evrensel nitelikleri haiz kadim yaşantı kültürümüzü bugüne getirememekten kaynaklanan zevk ve birikim eksikliğimiz kendimizi anadilde ifade etmedeki zayıflığımızın başlıca nedenlerinden biri.