İstanbul’u adaletle yönetmek fethin farzıdır
İstanbul’un fethinin 566’ncı yılı kutlanırken yine Fatih’in aynı zamanda gönülleri fethettiği söylendi. Şehri yönetmek gönülleri fethetmek imiş. Şimdi savaş halindeyiz doğru...
Ama adayın arkasında Ayasofya görüntülü seçim kampanyalarında İstanbul sanki düşmandan alınacak!
İşgal hırsıyla fetih olur mu bilmem. Hileyle, ele geçirme hırsıyla, düşman odaklarla ittifak etme marifetiyle, örgütlü saldırılarla, darbeyle, teröristleri desteklemekle, bomba yağdırmakla fetih olmayacağını bilecek kadar fazlasıyla tecrübem var.
53 yaşımdayım ve doğduğumdan beri bu şehirde yaşıyorum. İstanbul’un işgalini de gördük 15 Temmuz’da. Ama fetih 1453’den beri devam ediyor. Çünkü gönle bir sınır çizilemez ve fetih hiçbir zaman tamamlanmaz, gönül genişledikçe fetih devam eder. Peki, ne zaman genişler gönül? Sevdikçe.
Sevenler ihanet edemez, en fazla eleştirir, çözüme yöneltir. Mazlum olur, fedai olur, kurban olur. İşte İstanbul’un mazlumları ile zalimlerini ayıracak ince çizgi. Ve bunun partisi ideolojisi cemaati yok. Evet, savaştayız ve ihanet örgütlerine yem olmak istemeyiz eleştirilerimizle. Çünkü memleket söz konusu olunca sevgimiz de siyasetin ana malzemesidir.