Kiminle yolculuktasın?
Sordu: Bu büyük caminin imamının adını biliyor musun? Yok dedim. Şu diyanet görevlisinin? Hayır. Bu valinin? Yok. Peki Aziz Mahmud’u duydun mu? Evet. Hacı Bayram’ı. Tabii. Peki neden bu isimler canlı, diğerleri...
Sordu: Bu büyük caminin imamının adını biliyor musun? Yok dedim. Şu diyanet görevlisinin? Hayır. Bu valinin? Yok. Peki Aziz Mahmud’u duydun mu? Evet. Hacı Bayram’ı. Tabii. Peki neden bu isimler canlı, diğerleri ölü? Evliya nasıl, nereden çıkar? Nerede yaşar? Neden onun ismi canlı sözdür?
Önümde Osman Kemali’nin İrfan Sızıntıları adlı kitabı açıktı. (H yayınları, 2017. Haz: M. Tatcı) Edebiyat Dünyası için 1949’da kendisiyle söyleşi yapmaya gelmiş bir genç soruyor: “Merak ettiğiniz bir şey var mı?”
“Milletimin ne zaman ilme kavuşacağını, bu cehilden kurtulacağını merak ediyorum. İlme kavuşmadığını nereden anlıyorsunuz?” “Yapılan her işten anlıyorum...”
“İç aleminizde sizi meraka sevk eden bir şey yok mu?”
“Yok. Hiçbir şey yok. Benim iç alemimde beni ikna etmemiş hiçbir şey kalmamıştır.”
“Hiçbir müşkilattan şikayetiniz yok mu?” “Hiçbir müşkilatım yok. Ben müşkilatı Allah’sızlıkta bulurum. Allah ile olalıdan beri hiçbir müşkilim kalmamıştır.”