Öğrenmenin önündeki en büyük engel: Benlik kibri
Zaman öylesine hızlandı ki 30 yaşındaki bir genç, 23 yaşındaki kardeşi için “sizin kuşak amma da bencil oldu” diye eleştiride bulunabiliyor. Ben 53 yaşında hepsinin ablası olarak onları halbuki...
Zaman öylesine hızlandı ki 30 yaşındaki bir genç, 23 yaşındaki kardeşi için “sizin kuşak amma da bencil oldu” diye eleştiride bulunabiliyor. Ben 53 yaşında hepsinin ablası olarak onları halbuki aynı kuşak olarak kodluyordum. Fakat sahiden de içlerinde yaşadıkça görüyorum. Artık üç yaşlık bir fark bile bir kuşak kadar büyük uçurum oluşturuyor.
Dediğim gibi çok hızlı akıyor zaman, devir çarçabuk değişiyor. Özellikle dijital hayat arttırdı bu hızı. Bir de şimdi yapay zeka var. Hızla organik olanla yapay olan arasındaki nitelikler aynileşiyor. Göreceksiniz, insanlığın tekamülüne bir süre sonra yapay zeka da evrimleşmiş özellikleriyle dahil olacak. Ayırt edemez hale geleceğiz organik olanla yapay olanı. Çünkü adapte olacağız.
Tıpkı şimdiki gdo ürünler gibi. Genetiği değişse de gıda olarak kabul ediyor ve yiyoruz. Yapay zeka da böyle olacak. Her şeyde onu kullanacağız. Biraz da bu sebeple olsa gerek dijital yeniliklerin içine doğan çocuklar adapte olmakta hiç zorluk çekmiyorlar.
Doğuştan yapay zeka! Diyelim. Ya da: Doğuştan gdo! İsterseniz beğenmeyelim, eleştirel kitaplar yayınlayalım. Biz yazana kadar bambaşka pratikler getirecek, bambaşka söylemler doğup ölecek dijital alemlerde. Saniyelerle değişen, dönüşen bir tekamül bu.
Evet, hızlanan zaman bütün bu dönüşümü de hızlandırıyor ve evet ‘sonsuz şimdi’de bu ivmeyle devam ediyor insanlaşma serüvenimiz.
Her zaman ilerlemeci düz bir çizgi olacak değil ya. Devirden devire kimi zaman da yapay, suni, sentetik evrimleşmelerle akan bir devam ediş bu. Çünkü düz değil, döngüsel.