Sevenlere de sevemeyenlere de iyi bayramlar!

Artık her vedayı bir kavuşma görecek yaştayım. Ayrılık diye bir şeyin olmadığını, fikir ayrılığı, düşünce ayrılığı, ideolojik, etnik ayrılık filan gibi yan...

Artık her vedayı bir kavuşma görecek yaştayım. Ayrılık diye bir şeyin olmadığını, fikir ayrılığı, düşünce ayrılığı, ideolojik, etnik ayrılık filan gibi yan söylemlerle kendimizi bölüp ötekileştirenin bizler olduğunu hayat defalarca gösterdi. Aslımıza indikçe sadece birlik var. Ayrılıklar kavuşmaya dahil. Bütün bunları yaşamaktan geliyor ve böyle diyoruz elli yıllık yolculuğumuzda. İyi de bunları söylerken bile için yanıyor şimdi.
Mesela yıllardır görüşmediğim bir akrabam benim bir insan yerine bir ideoloji olduğumu sanabiliyor ve sade bir bayram tebriğimi bile fikir ayrılığından filan dem vurmaksızın gönlüne alamıyor. Ne yazmışız ne çizmişiz, ne bedeller ödemekteyiz, vaktimizi neyle geçirmekteyiz, şiirde, romanda, sanatta neredeyiz, hayatta neyin içinden geçmekteyiz, tatbikatta ne var, hakikatin neresindeyiz… Hiçbir şeyi bilmeden, merak etmeden, sevemeden, vaktini, gönlünü, enerjisini, aklını, zekasını vermeden, emek harcamadan, odaklanmadan… Müthiş bir şuursuzluk içinde nasıl da kırıcı olabiliyor sevemeyen insan!
Ama elli yıllık hayatımız şunu da öğretti tabii. Kırılmayacaksın. Çünkü insan kırıldığında kırmaya başlıyor. Kırılmamanın yegane koşulu, dışından hakkın gereği kızıp tavır alsan da, içinden birlemek. Karşındakinin de senin nefsinin bir sureti olduğunu, haktan başka bir şey olmadığını ispatlamaya devam etmek. Bu anlamda her tür fikirsel şalala ile tatbikat arasında koskoca bir kalp farkı var. Her şeyi dahil edebilen, genişleyebilen gönül dediğimiz tevhid mahalli var. En mahremde.
***
Böyle bakınca işte taze bir örnek daha.Yirmi beş yıl önce kendisiyle bir kitabı üzerine söyleşi yapmaya gittiğimde tanıştığım, babasıyla, kardeşiyle, kızıyla ayrı ayrı dostluk ettiğim, çalıştığım, yıllar içerisinde pek çok anı biriktirdiğim yayın yönetmeni var mesela. Bir dönem üç yıl boyunca onun Taraf gazetesinde yazdığım... Şimdi tutuklu gözaltında.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu mecradaki son yazı 22 Haziran 2019 | 307 Okunma İstanbul’dan Elmalı’ya beldeleri merkez yapan nefes! 18 Haziran 2019 | 141 Okunma Öğrenmenin önündeki en büyük engel: Benlik kibri 15 Haziran 2019 | 274 Okunma Siyaset meydanı da ‘akleden kalb’e dahil 11 Haziran 2019 | 62 Okunma Birlikte geçilen kapılar, tek başına girilemeyen odalar 08 Haziran 2019 | 159 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar