Üsküdar’a Divan-ı İlahiyat’larla üflenen nefesten...
Üsküdar'da üçüncüsü düzenlenen kitap fuarındayım. Açıldığı günden beri farklı vesilelerle, bir gün de sohbet ve imza için neredeyse her gün uğradım. Üsküdar Kitap...
Üsküdar'da üçüncüsü düzenlenen kitap fuarındayım. Açıldığı günden beri farklı vesilelerle, bir gün de sohbet ve imza için neredeyse her gün uğradım. Üsküdar Kitap Fuarı da, diğer fuarlar gibi yalnızca kitabı satın almaya yönelik müşterilerin değil, insanı okumaya talip olanların 'gönül merkezi' olmalı diye düşündüm.
Artık aktarım kültüründen yaşantı kültürüne geçmemiz lazım diyorsak, geçmişin sesini efsaneleştirmeye değil, bugüne getirerek gerçeğe bugünün diliyle tanıklık etmeye ihtiyacımız var.
Evet gerek Türkiye'nin farklı şehirlerinde, gerek İstanbul'un farklı ilçelerinde biri bitip biri başlayan kitap fuarlarına giderek artan bir okur katılımı ve görünürde kitaba susamış bir kitle var. Elbette bunun müşteri kitlesinin ne kadarını has okur oluşturuyor, alınan kitapların ne kadarı hakkıyla değerlendiriliyor sorusuna verilecek yüzlerce sayfalık cevabım var benim de acizane.
Bunu 80'lerden beri yayın dünyasının içinde olan ve 98 yılından beri kitapları yayınlanan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim. Zaten her fırsatta kültür sanatın maneviyatı olmadan bir medeniyetin değerlerinin ihya edilemeyeceğini farklı gündemler içinden yazıp duruyoruz. Bize düşen kendi dünyamıza dönüp, işimize bakmaya devam ederken nasıl derinleşebiliriz, kültür sanat ortamına acizane nasıl insani bir katkıda bulunabiliriz, tabiri caizse içeriden paylaşmak.