Aklın kuvveti, yahut kuvvetin aklı

Akıl her zaman, her hâl ve şart altında lâzım; kuvvet ise, ihtiyaç duyulduğu zaman...Keza, akıl kuvvetin değil, kuvvet aklın elinde ve emrinde olmalı. Aksi halde, senin imkân ve sermayen ile teşekkül eden kuvvet...

Akıl her zaman, her hâl ve şart altında lâzım; kuvvet ise, ihtiyaç duyulduğu zaman...
Keza, akıl kuvvetin değil, kuvvet aklın elinde ve emrinde olmalı. Aksi halde, senin imkân ve sermayen ile teşekkül eden kuvvet bumerang gibi döner, seni cânevinden vurur, yere serer.

Bediüzzaman, bu noktaya dair Münâzarât’taki Ermeniler bahsinde şu ifadeyi kullanır: “...Bence şimdi kılıç vuran, o kılıncın aksi döner, yetimlerine dokunur. Şimdi galebe kılıç ile değildir. Kılıç olmalı, lâkin aklın elinde...”

Demek ki neymiş? Burada kılıç diye kast edilen topuzlu kuvvet, lâzım olduğunda da, mutlaka aklın elinde ve kontrolünde olması gerekiyormuş...

Esasen, günümüz dünyası, daha çok kuvvete, şiddete, silâha, yıkıcı ve kalabalık ordu gücüne dayanarak zafer elde eden eski dünya değil.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Meşrûtiyetten önceki Şûrâ 01 Nisan 2018 | 268 Okunma Türk Ocakları ve Barbaros heykeli 25 Mart 2018 | 174 Okunma İki Çanakkale var 18 Mart 2018 | 172 Okunma Yeşilaycıydı; katledildi 05 Mart 2018 | 216 Okunma Seferberlik hâli 27 Şubat 2018 | 239 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar