“Dinî Şeflik” türbülansı
Eskiden (1950’den evvel) bir “Millî Şeflik” dönemi vardı. Şimdilerde ise, adeta bir “Dinî Şeflik” devri yaşanıyor. Burada “Şeflik”ten kastımız, “tek adamcılık”...
Eskiden (1950’den evvel) bir “Millî Şeflik” dönemi vardı. Şimdilerde ise, adeta bir “Dinî Şeflik” devri yaşanıyor. Burada “Şeflik”ten kastımız, “tek adamcılık” zihniyetinin ülkede hâkim ve hükümrân olma çabasıdır. “Dinî Şeflik”ten kastımız ise, geçmişteki tek adamcılık sistemine benzer bir yapının, günümüzde dinî tandanslı bir sûret kazanmasıdır. Dolayısıyla, bu nokta-i nazardan hareketle diyebiliriz ki: Yeni Türkiye siyaseti, 2016 yılı Mayıs ayı itibariyle, pek sarsıcı ve sarsıntılı bir “Dinî Şeflik” türbülansın içine girmiş bulunuyor. Ahmet Davutoğlu’nun, 20 aylık Başbakanlığı ile birlikte parti genel başkanlığını da sona erdiren bu sarsıcı türbülansın “artçı şokları” beklenmekle beraber, bu halin daha ne kadar ve hangi ölçekte devam edeceği şimdilik bilinmiyor. * * * Menfaate ve şahıs hakimiyetine dayalı günümüz siyasetinin dişli çarkları, yetişmiş kabiliyetleri öğütmeye ve temayüz etmiş adamları harcamaya devam ediyor.