Diplomasideki çatlağın tamiri
Türkiye’nin diplomatik münasebetlerle bir şekilde ilgilendiği, yahut müdahil olduğu bazı dış meselelerimiz var. Meselâ: Kıbrıs sorunu, Filistin ve Bosna dâvası, Azerî-Ermenî meselesi, Irak ve...
Türkiye’nin diplomatik münasebetlerle bir şekilde ilgilendiği, yahut müdahil olduğu bazı dış meselelerimiz var.
Meselâ: Kıbrıs sorunu, Filistin ve Bosna dâvası, Azerî-Ermenî meselesi, Irak ve Suriye’deki gelişmeler, Almanya ve benzeri durumdaki Türk vatandaşlarının yoğun şekilde çalıştığı, ikamet ettiği ülkelerle olan diplomatik temaslar gibi...
Bir tek “Suriye politikası” hariç, diğer dış meselelerin hemen tamamı hakkında, ülke içinde bir siyasî konsensüs var.
Mevcut partilerin liderleri ve sözcüleri, Filistin’den Bosna’ya kadar hemen her konuda müşterek bir dil kullandıkları ve Türkiye’nin yıllardır süre gelen dış politikasında mutabık kaldıkları halde, kısmen Mısır, ama özellikle Suriye politikasında ayrı düşüyorlar, farklı, hatta zaman zaman birbirine taban tabana zıt açıklamalarda bulunuyorlar.
Ne yazık ki, ufukta ve yakın vadede partiler arasında bir konsensüs sağlama imkân ve ihtimali de görünmüyor.
Dahildeki bu derin ve keskin çatlak, dış dünyaya hiç de hoş olmayan bir görüntümüzü yansıtıyor.
Bunun mutlaka önüne geçilmesi gerekiyor. Yoksa, bütün bir ülke ve millet olarak bundan ciddî zararlar görürüz. Tıpkı, 1912-13’lerde yaşanan ve büyük çapta zarar görmemizle neticelenen Balkan Savaşları gibi...