Hendek-bariyer siyaseti
Çözüm Süreci’nin fiyasko ile neticelenmesi, PKK’nın daha da hırçınlaşmasına yol açtı. “Çözüm”süzlük, bir mânada çözülmeye sebebiyet verdi. Aradaki derin...
Çözüm Süreci’nin fiyasko ile neticelenmesi, PKK’nın daha da hırçınlaşmasına yol açtı.
“Çözüm”süzlük, bir mânada çözülmeye sebebiyet verdi.
Aradaki derin güvensizlik sebebiyle bölgede aralıksız şekilde yığınak yapagelen örgüt, açılan yeni dönemde işi daha da ileri bir safhaya taşıyarak, bu kez iş makinalarıyla mahalle içinde hendekler kazmaya, briket, taş, tuğla ve kum torbalarıyla kalın duvarlar örmeye başladı.
Ayrıca, bütün bu kritik eşiklere patlayıcılar yerleştirerek, emniyet kuvvetlerinin geçişini zorlaştırmayı, mümkünse bütünüyle engellemeyi plânladı.
Sivil halktan özellikle kadın ve çocukların kalkan olarak kullanıldığı bu işteki hedef ve maksat şudur: Öncelikle devleti zaaf içinde göstermek. Bir kaos ve güvensizlik ortamı oluşturmak. Halkı çaresizlik ve psikolojik çöküntü içine sürükleyerek, onları istediği şekilde yönetmek veya yönlendirmeye çalışmak. İtaat etmeyeni, yerinden yurdundan ederek başka tarafa göçe zorlamak. En nihayet, halkı teslime mecbur edip ayaklandırarak, tıpkı Suriye’de olduğu gibi kantonlar ve kurtarılmış bölge örnekleri teşkil etmek.
Bunun sonrası, varsın bir kaosa, kıyâmete doğru yol açılsın, hiç umurlarında değil...
Bu arada, HDP de, söz konusu hendek ve bariyer siyasetinin önünde şimdilik diz çökmeye adeta mecburiyet hissediyor. Doğrusu, hem kendisine, hem de bu partiden beklentisi olan seçmen kitlesine çok büyük bir haksızlıkta bulunuyor. Zira, bu partiye oy verenler, hendek ve barikat siyaseti için vermediler bu desteği.