Necip Fazıl’ın Bediüzzaman’a bakışı
Bir önceki yazıda ismini zikrettiğimiz “Son Devrin Din Mazlûmları” isimli kitabında, sadece 30-40 günlük bir mazlûmiyet süresi yaşayan hocası Arvasî’yi her yönüyle methedip adeta göklere...
Bir önceki yazıda ismini zikrettiğimiz “Son Devrin Din Mazlûmları” isimli kitabında, sadece 30-40 günlük bir mazlûmiyet süresi yaşayan hocası Arvasî’yi her yönüyle methedip adeta göklere çıkaran Necip Fazıl, hayatının 30-40 senesini ağır ve çileli bir mazlûmiyet içinde geçiren Said Nursî hakkında ise, maalesef aynı cömertliği, bonkörlüğü göstermiyor.
Bonkörlük bir yana, yer yer bilenleri hayretler içinde bırakırcasına küçümsemeye, karalamaya, tezyif etmeye çalışıyor Üstad Bediüzzaman’ı. Bilhassa "Eski Said ve Üçüncü Said Dönemi” hayatı itibariyle...
Necip Fazıl, dinî cihadı ve imana hizmeti cihetiyle takdir edip ondan sitayişle bahsettiği Bediüzzaman Hazretleri’ne, bilhassa içtimaî ve siyasî hayatı yönü itibariyle çok ağır tenkitlerle yükleniyor.
Üstad Bediüzzaman'ın, bilhassa Sultan II. Abdülhamid'in istibdat siyasetine karşı gelmesine, hürriyet ve meşrûtiyetin tesisi yolunda çaba sarf etmesine, İstanbul Sultanahmet ve Selânik Hürriyet Meydanında “Hürriyet Nutku”nu irad etmesine şiddetle çatıyor ve hatta bu gibi noktalarda onun yanıldığını, büyük hataya düştüğünü savunuyor, Necip Fazıl.