Sipariş yayıncılık
Güvenilir yorumcuları bulmak zorlaştığı gibi, güvenilir yayıncıları bulmak da zorlaştı.Aynı şekilde, bilgi ve tecrübesini konuşturan vicdanlı düşünürler ile...
Güvenilir yorumcuları bulmak zorlaştığı gibi, güvenilir yayıncıları bulmak da zorlaştı.
Aynı şekilde, bilgi ve tecrübesini konuşturan vicdanlı düşünürler ile “düşünür” görünen “kadrolu yorumcular”ı birbirinden ayırd etmek, bilhassa son yıllarda neredeyse imkânsız hale geldi.
Kimileri, elbette ki bilgi ve birikimine göre konuşup yazar; ama, kimilerinin de “sipariş üzere” konuşup neşriyat yaptığında şüphe yok.
Asıl müşkilât, bunların birbirinden tefrik edilmesinde.
İşte size bir örnek: Aylık Derin Tarih dergisi. Derginin ismi pek iddialı. “Derin”lerde olanları ortaya çıkarıp kamuoyu ile paylaşma iddiası... Dahası “Tüm bildikleriniz tarih olacak!” iddiası...
Şüphesiz, işlediği ya da kapak konusu yaptığı bazı konularda bu iddialı duruşa göre zaman zaman performans da gösteriyor. Zira, özellikle tarih sahasında fevkalâde yetişmiş akademisyenler ve ilim adamları yazıyor, bu dergide.
Ne var ki, derginin bazı sayılarında son derece sırıtan kimi konuları kapağa taşıyor ki, ister istemez “acaba”larla yaklaşmak durumunda kalıyorsunuz.
Meselâ, Ocak 2016 sayısı.
Bu sayıda, kapak konusunun başlığı “Deli Petro’dan Putin’e Moskof Mezâlimi” şeklinde.