Tarihimiz savaşlardan mı ibaret?
Sadece Osmanlı ve Selçuklu tarihi değil, sanki İslâm tarihi bütünüyle savaşlardan ibaretmiş gibi gösterilmeye çalışıldı, çalışılıyor.Hatta, öyle ki, Çağrı ve...
Sadece Osmanlı ve Selçuklu tarihi değil, sanki İslâm tarihi bütünüyle savaşlardan ibaretmiş gibi gösterilmeye çalışıldı, çalışılıyor.
Hatta, öyle ki, Çağrı ve benzeri mahiyetteki “iyi niyetle” çekilmiş Peygamberimiz’in (asm) zamanına dair filmlerde bile habire savaş sahneleri gösteriliyor.
Oysa, Hz. Muhammed’in (asm) ders ve ibretle yüklü 63 yıllık örnek hayatının belki 3 senesi dahi savaşla, yahut savaş hazırlıklarıyla geçmiş değil. Ki, bu da saldırı şeklinde değil, müdafaa sadedinde sayılır. (Meselâ, Medine’deki Hendek Savaşı, tipik ve çok zâhir bir örnektir.)
Buna rağmen, sanki bütün ömrünü muarızlarıyla çatışarak, onlarla mütemadiyen savaşıp kan dökerek geçirmiş gibi lanse edilmeye çalışılıyor.
Hâşâ ki, öyle olsaydı, 1400 küsûr yıllık İslâm dini ve Kur’ân ahlâkı, dünyanın her tarafındaki milyarların ruhunda, kalbinde, fikrinde kök tutarak boy vermezdi.
Hâşâ ki, İslâmiyet eğer savaşmaktan ibaret olsaydı, savaşlar bittiğinde de İslâmiyet bitme noktasına gelirdi.
Evet, İslâm dinini çarpışmaktan ve İslâm tarihini savaşlardan ibaretmiş gibi gösterenler, bilerek-bilmeyerek İslâm medeniyetinin görünüp anlaşılmasına perde geriyorlar.