“Kemalizmler”in çoğalması çoğulculuk göstergesi mi?
Evrimi göz önüne alındığında gündemimizin değişmeyen tartışması "Kemalizm/Atatürkçülük"ün yeni bir boyuta taşınması şaşırtıcı değildir. Kemalizmlerin evrimi...
Evrimi göz önüne alındığında gündemimizin değişmeyen tartışması "Kemalizm/Atatürkçülük"ün yeni bir boyuta taşınması şaşırtıcı değildir.
Kemalizmlerin evrimi
Atatürk'ün düşünce ve vecizelerinden yapılan seçmelerle inşa edilen "Kemalizm"ler 1930'lu yılların ortalarından itibaren fazlasıyla daraltılmış siyaset yelpazesinin şekillenmesinde önemli rol oynamıştır.
Bunun neticesinde Kadro dergisinin temsil ettiği "sol" ve Ülkü mecmuasının savunduğu "sağ" Kemalizmler, Tek Parti içindeki temel ayrışma eksenlerinden birisini oluşturmuştur.
Burada eski Marksistler tarafından "devrimin ideolojik arka planını oluşturma" amacıyla araçsallaştırılan "sol Kemalizm"in "milliyetçi," buna karşılık pozitivist, solidarist ve korporatist temeller üzerinde yükselen "sağ Kemalizm"in de "seküler" ideolojiler olduğunun altını çizmek gerekir. Bu dönemde "sağ-sol" ayrımı günümüzdekinden oldukça farklı olmakla kalmamış, söz konusu iki Kemalizm "milliyetçilik" ve "sekülerlik" üzerine benzer görüşler savunmuşlardır.