Olduğumuz yerde kalarak virgüller koymak
ABD ile Türkiye arasında geçen salı günü gerçekleşen üst düzey temas öncesinde yapılan "nokta- virgül" vurguları, kamuoyumuzda bir süredir dile getirilen "ittifak değişimitartışması"nı...
ABD ile Türkiye arasında geçen salı günü gerçekleşen üst düzey temas öncesinde yapılan "nokta- virgül" vurguları, kamuoyumuzda bir süredir dile getirilen "ittifak değişimitartışması"nı yansıtmaktadır.
Söz konusu temas ile İsmet İnönü'nün 1964'teki Washington ziyareti arasında kurulan paralellikler ve ona atfedilen "yeni bir dünya kurulması" söyleminin tekrarı, zımnen de olsa, gelinen noktadaki iki seçeneğin "ABD, NATO ve Batı" ittifaklarında kalma ya da bu alanda yeni bir tercihe yönelme olduğunu savunmaktadır.
Buna karşılık gelinen noktada "değişik bir ittifaka yönelme"nin bölgemizde arzuladığımız "status quo"nun şekillenmesine fazla yardımcı olmayacağı ortadadır. Karşı karşıya olunan sorun, farklı "ittifak" ve çıkar koalisyonlarının Türkiye'nin geleceğini tehdit ettiğini düşündüğü bir "yeni düzen" üzerinde uzlaşmaya varmış olmalarıdır. Dolayısıyla Türkiye'nin önündeki anlamlı seçenek "ittifak değişimi" değil "olduğu yerde kalarak," bölgesinde çıkarlarıyla çatışan bir "status quo"nun tesisini önlemektir.
Büyük resme bakıldığında ortada, 1833 ve 1921 yıllarında imzalanan Hünkâr İskelesi ve Moskova antlaşmaları ile gerçekleştirilenlere benzer bir ittifak değişikliğine gidilmesi zorunluluğu olmadığı da ortadadır.
Türkiye bir "ölüm-kalım mücadelesi"nde terkedilmiş olmadığı gibi "karşı ittifak" olarak kavramsallaştırılabilecek yapılar da arzu ettiğimiz bölgesel "status quo"nun oluşturulması alanında "açık çek" sunmamaktadır.
Oyun bozmak
Bir bölgesel güç olan Türkiye'nin Sykes-Picot sonrası düzeninin yerini alacak "status quo"yu tek başına belirlemesi mümkün değildir. Unutulmaması gerekir ki, global güçlerin dahi bunu tek yönlü olarak şekillendirmesi imkânsızdır.