Tarih “dayatma” ve “korku”su
Sanatçı Ahmet Güneştekin'in geçtiğimiz yıl Venedik Bienali'nde sergilenen "Kostantiniyye" eserinin Ataköy'de bir AVM önüne konulması ilginç tepkilere neden oldu.Tepkiler üzerine çalışmanın...
Sanatçı Ahmet Güneştekin'in geçtiğimiz yıl Venedik Bienali'nde sergilenen "Kostantiniyye" eserinin Ataköy'de bir AVM önüne konulması ilginç tepkilere neden oldu.
Tepkiler üzerine çalışmanın Bakırköy Belediyesi tarafından önce branda ile örtülmesi daha sonra da kaldırılması, sosyal medyanın değişik eğilimlerdeki "istemezükçü" topluluklara sunduğu örgütlenme ve eylem imkânlarını göstermektedir.
Ancak söz konusu eserin kaldırılması talebinde bulunan "öfkeli" topluluğun dile getirdiği iddia olunan
"Burası 1453'den beri İstanbul" ve "Fatih Sultan Mehmed Han'ın fethettiği İstanbul'da Bizans sevdalıları Kostantiniyye adını milletin gözüne sokmaya kalkışıyor" benzeri ifadeler konunun farklı açılardan da önem taşıdığını ortaya koymaktadır.
Zikredilen söylem, popüler muhafazakârlığın "tarih"i yeniden inşa faaliyetini pek çok açıdan sert eleştirilere uğrattığı İttihadçı-Kemalist çizgide gerçekleştirdiğini ortaya koymakla kalmayarak, bu geleneğin paranoya noktasına taşıdığı "tarih korkusu"nu da içselleştirdiğini göstermektedir.
Osmanlı inşa edilirken
Tarih bir "gerçeklik arkeolojisi" olmayıp, mevcut şartlardan derin biçimde etkilenen bir yeniden inşa faaliyetidir.