1 Kasım'da tek başına, 2 Kasım'da iş başına
Geçmişte liderlerin, siyasi partilerin en önemli iletişim aracı mitinglerdi. Liderler mesajını verdiği gibi "sahicilik" açısından da halkla buluşma olanağı yakalıyorlardı. Bir anlamda lider, büyük...
Geçmişte liderlerin, siyasi partilerin en önemli iletişim aracı mitinglerdi. Liderler mesajını verdiği gibi "sahicilik" açısından da halkla buluşma olanağı yakalıyorlardı. Bir anlamda lider, büyük halk kitleleriyle yüz yüze geliyor, dokunma şansı yakalıyordu. Ama artık iletişim çağında yaşıyoruz. Televizyondan internete onlarca propaganda yapılacak mecra var. İlk bakışta, liderlerin de partilerin de miting yapmaya ihtiyacı yok. İstedikleri anda halka ulaşabilirler. Ancak bu gerçeğe rağmen, bazı dönüm noktaları var ki, büyük mitingler kaçınılmaz olur. Buna hem siyasetçinin hem de halkın ihtiyacı var. Çünkü sadece liderler değil, o anlarda halk da partisine, siyasete hatta dışarıya mesaj vermek ister. İşte dün AK Parti'nin İstanbul Yenikapı mitingi böyle bir mitingdi. Milyonlar o meydana sadece, ekonomik vaatlerin veya İstanbul'a ne kadar yatırım yapılacağı mesajını dinlemek için değil, başka bir ruh haliyle geldiler. Bir süre giriş kapılarında durup, meydana gelen o insanları izledim. Yürümekte zorlanan yaşlılardan, çocuklarıyla el ele tutuşup gelen ailelere, milyonların oluk oluk meydana akmasının bir nedeni olmalıydı. Son 5 ayda giderek yükselen çok yönlü terör saldırıları, içeriden ve dışarıdan yürütülen algı operasyonları insanları çok farklı bir motivasyonla harekete geçirdi: