Akın İpek ve FETÖ için tehlike çanları
Türkiye'yi son 5 yılda çökertmek için darbe dahil her şeyi yapan FETÖ'yü ayakta tutan en önemli şey, onu kullanan başta ABD olmak üzere küresel güçlerin desteğiydi. Özellikle ABD ve Almanya 15 Temmuz gibi...
Türkiye'yi son 5 yılda çökertmek için darbe dahil her şeyi yapan FETÖ'yü ayakta tutan en önemli şey, onu kullanan başta ABD olmak üzere küresel güçlerin desteğiydi.
Özellikle ABD ve Almanya 15 Temmuz gibi kanlı bir darbe girişimini bile görmezlikten geldi ve Türkiye'den kaçan bütün FETÖ'cülere kucak açtı.
Dahası ABD, pervasızca Türkiye'yle arasındaki suçluların iadesi anlaşmasına rağmen yalan bahanelere sığındı. O yalan bahanelere de içeriden Muharrem İnce gibi siyasetçiler destek verdi.
Bu basit bir şey değildi. Küresel güçlerin bu tutumu, doğal olarak bütün ülkeleri etkiledi.
Bu da Türkiye'nin küresel düzeyde FETÖ'yle mücadelesinin önündeki en büyük engeldi.
Bu mücadelede sadece İngiltere başından beri diğerlerinden biraz farklı bir tavır aldı. O farkı ilk kez, 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra darbeyi kınayarak gösterdi. Gerçi bu tavrına rağmen Londra'yı önemli FETÖ'cülerin mekanı yaptı ama yine de farklıydı.
Bu fark önemliydi çünkü İngiltere darbe sonrası süreçte de aynı çizgiyi sürdürdü ve ilk kez Türkiye'nin Akın İpek'i iade talebine dava açarak olumlu yanıt verdi.
FETÖ'nün kilit isimlerinden İpek Türkiye için önemliydi ama FETÖ elebaşı Gülen için daha da önemliydi. Ona "melek oğlu melek" diyor ve öve öve bitiremiyordu. Çünkü İpek, onun iş dünyasıyla ve dünyadaki kara para ticaretiyle bağını kuran isimdi. En basiti, dünyanın neresinde altın madeni varsa, İpek de oradaydı.
İşte bu kişi hakkında İngiltere'de açılan davada önceki gün çok önemli bir karar alındı. Mahkeme, Akın İpek'i ev hapsine mahkum etti, yurt dışına kaçışını önlemek için de pasaportuna el koydu.
Bu FETÖ'cüler için "ölüm ilanı" olmasa da onların yüreğine korku salacak kadar önemli bir karardı. Artık, bu saatten sonra İngiltere'yi mekan tutmuş hiçbir FETÖ'cü rahat uyuyamayacak. Dahası var, eğer eylülde görülecek mahkemeden tutuklama kararı çıkarsa, ABD'yi bilmem ama bu karar, dalga dalga önce kıta Avrupa'sına sonra da bütün dünyaya yayılacak.
Çünkü bu hukuki karar aynı zamanda siyasi etkileri ve boyutları da olan bir karar. Arka planında ABD-İngiltere ilişkisinden, Brexit'e uzanan bir dizi gelişme var. Aynı zamanda yeni küresel dizilmeler, ittifaklar ve Başkan Erdoğan'ın son İngiltere ziyaretiyle de yakından ilişkili.
Bu da şunu gösteriyor, İngiltere özellikle Türkiye ile ilişkilerinde çok daha net bir pozisyon alıyor.
Bunu, FETÖ'nün uluslararası ilişkilerini iyi bilen ve o kirli yapıya karşı tavizsiz mücadelesiyle tanınan Kafkas Vakfı Başkanı, yazar Hayati Küçük şöyle yorumluyor:
"Kraliçe ve Lordlar Kamarası, FETÖ'yü ABD ile paralel büyütmüştür.
Bunu, FETÖ'nün yeryüzünde 163 ülkede İngiliz İngilizcesini anaokulundan üniversiteye kadar öğretmesinden biliyoruz. Bütün kitaplar baştan aşağı kraliyetin tüm ritüelleriyle dolu. Şimdi dünya yeniden şekillenirken, İngiltere de, AB ve ABD gibi düşünmediğini FETÖ'nün meleğine dokunarak küresel satrançta güçlü bir hamle yapmıştır. Bu hamlenin birleşik kraliyetin etki alanındaki tüm ülkelere yansıyacağı kanatindeyim. Bunun itici gücü de Başkanımız Erdoğan ve 15 Temmuz destansı direnişidir. Ev hapsi tutuklamaya ve iadeye giderse FETÖ, AB ve ABD'de hızlı çözülür."