Babacan’ın görmek istemedikleri
Türkiye'nin çok partili hayata geçişle başlayan demokrasi serüveni, ne yazık ki her 10 yılda bir darbelerle kesintiye uğradı.
Önceki gün, tarihe kara bir leke olarak geçen 12 Eylül askeri diktatörlüğünün 39'uncu yılıydı ve bir kez daha darbeleri, getirdiği felaketleri hatırladık.
O felaketlerin toplumsal yaşamımızda nasıl yaralar açtığı ve ne bedeller ödettiği az çok biliniyor. Darbelerin, yetişmiş insanlarımızı yok ettiği, siyasetten ekonomiye, hukuktan toplumsal ilişkilere her alanı zehirlediği ve derin yaralar açtığı da biliniyor.
Eminim geçmişe yönelik bu tespitlere siyasetçilerin büyük çoğunluğu da onay verir. Hatta sorsanız, o darbelerin önemli bir kesimine destek veren CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, AK Parti'den ayrılıp yeni siyasi parti kurmaya hazırlanan Ali Babacan da aynı cevabı verir; "Darbeler kötüdür ve bize ağır bedel ödetti."