Başkanlık sistemi, gerçekler ve yalanlar
Türkiye nihayet sürekli kriz üreten ve siyaseti sınırlayan ucube "parlamenter sistem"i değiştirme iradesini gösterdi ve ilk adımı attı. Badireleri atlatabilirse siyasal sistem değişikliği Meclis'ten geçip, halkın...
Türkiye nihayet sürekli kriz üreten ve siyaseti sınırlayan ucube "parlamenter sistem"i değiştirme iradesini gösterdi ve ilk adımı attı. Badireleri atlatabilirse siyasal sistem değişikliği Meclis'ten geçip, halkın önüne gelecek. Ama hâlâ mesele "Meclis yok ediliyor, diktatörlük geliyor" gibi temelsiz iddialarla ele alınıyor ve gerilim yaratılıyor.
Bu noktada dünyada siyasal sistem meselesine nasıl bakıldığına dair bazı tespitleri aktarmak istiyorum. Daha önce de yazdım, Arend Lijphart'ın 'Demokrasi Modelleri, Otuz Altı Ülkede Yönetim Biçimleri ve Performansları' kitabında önemli tespitler var. Yazar, objektif olarak iki sisteme dair dünya deneyimlerini, uzmanların görüşlerini ayrıntılı inceliyor. İşin özü ise demokrasinin eksiksiz tanımında saklı. Abraham Lincoln daha 250 yıl önce bunu şöyle formüle etmiş: "Demokrasi yalnız halk tarafından, halk için ve halkın isteklerine cevap verebilen, halkın yönetimi..."
Bizde bu gerçekleşmediği için derin bir sancı yaşanıyor. Halk, her darbeden sonra sandıkta siyasetin önünü açmasına rağmen vesayetçi kurumlar devreden çıkartılamadı. Sonucu Hüseyin Yayman, 'Türkiye'de Devlet Reformu ve Başkanlık Sistemi' kitabında şöyle özetliyor: "Türkiye'de mevcut sistem, on yılda bir darbe olan, 70 sente muhtaç hale gelinen, IMF ile 19 defa stand-by anlaşması yapılan, bir buçuk yılda bir hükümetin değiştiği, politik, ekonomik ve toplumsal krizlerin hüküm sürdüğü bir düzendir. Bu çarpık düzenin değişmesi gerekmektedir."
Birçok ülkede "millet egemenliği" kolay hayata geçirilmedi. Bugün hem parlamenter hem de başkanlık sistemiyle yönetilen çok ülke var. Bu konuda son günlerde inanılmaz yalanlar piyasaya sürülüyor. Mesela tek demokratik başkanlık sistemi ABD'de var gibi... Ya da G. Amerika'da Brezilya, Arjantin, Şili, Uruguay, Kosta Rika veya G. Kore gibi ülkelerde hâlâ diktatörlük varmış gibi anlatılıyor. Bunlar doğru değil.