CIA-MİT Pentagon- Genelkurmay
Geçen yılın sonunda eski MİT Müsteşarı Fuat Doğu'nun şu sözlerine yer vermiştik:"Ben MİT Müsteşarlığı değil, CIA şube müdürlüğü yaptım." Tarihi bir tespitti. İlk kez...
Geçen yılın sonunda eski MİT Müsteşarı Fuat Doğu'nun şu sözlerine yer vermiştik:
"Ben MİT Müsteşarlığı değil, CIA şube müdürlüğü yaptım." Tarihi bir tespitti. İlk kez CIA-MİT ilişkisi böylesine çarpıcı bir biçimde dile getiriliyordu.
Tabii bu sadece küçük bir anekdottu.
Hatıralar sansürsüz yazılsa veya kozmik bürolarda saklanan belgeler açıklansa kim bilir daha neler neler öğreneceğiz.
Bir ülkenin mahremi sayılan kurumların başka bir ülkenin denetiminde olmasından daha vahim ne olabilir? Uzun yıllar bu ilişkiyi sürdürenlerin "asker ve milliyetçi" kadrolar olması da ayrı bir paradoks.
İşin ucu 1947'ye kadar gidiyor. Ama asıl kalıcı ilişkinin sırrı, NATO üyesi olmak ve 1954'te ABD ile yapılan ikili askeri anlaşmalarda saklı...
Kurumlara nüfuz etme ve yönetme bundan sonraki işler. O tarihten sonra neler neler gördük.
Gençler sağ sol diye birbirlerini kırmaya başladı. Toplumun sinir uçları harekete geçirip, Çorum, Maraş hatta daha sonraları Madımak gibi kitlesel katliamlar yaşandı.
Sağdan soldan onlarca aydın, binlerce yetişmiş genç yitirildi. Siyasete de, aydınlara da onlarca tuzak kuruldu. Bülent Ecevit'e 1976'da İzmir Çiğli'de bir suikast yapıldı. O silah sadece bir kurumda vardı, üzerine gidilemedi.
1979'da Ağca diye biri çıktı, önce Abdi İpekçi'yi öldürdü sonra gidip Papa'yı vurdu.
Ne olduğunu anlamadık.