FETÖ’nün ABD’den kaçırılma hikâyesi
Gerçekten de ABD-Türkiye ve FETÖ arasındaki ilişkide "oyun içinde oyun"dan daha fazlası var. Türkiye'ye bir değil birden fazla tuzak kuruluyor. Bütün bu tuzakların hedefi de Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan....
Gerçekten de ABD-Türkiye ve FETÖ arasındaki ilişkide "oyun içinde oyun"dan daha fazlası var. Türkiye'ye bir değil birden fazla tuzak kuruluyor. Bütün bu tuzakların hedefi de Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Bugün CIA'yı yöneten ekip, birkaç yıldır içeride darbelerle başaramadığını şimdi ABD'de açılan davalarla başarmak istiyor. İşte o davalardan biri de önümüzdeki günlerde gündeme gelecek. İlginçtir bu yeni davanın konusuyla günlerdir yazdığım Enver Altaylı da ilgili.
Ona geleceğim ama önce o davadan söz edelim. Davaya giden yol, 8 Kasım 2016'da yani seçim günü Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı Mike Flynn'in Gülen'i "Türkiye'nin Bin Ladin'i" olarak niteleyen yazısıyla açıldı.
İşte bu yazı, FETÖ elebaşısı Gülen'i ve arkasındaki güçleri çıldırttı. Seçimi Trump'ın kazanmasından bir süre sonra da FETÖ'nün arkasında duran CIA-Pentagon ve Medya gücü harekete geçti. Trump'ı, Rusya ve Türkiye ile "özel ilişkiler" kurulduğu gerekçesiyle Flynn üzerinden sıkıştırmaya başladı.
Özellikle de medyada sürekli, Türk işadamı Ekim Alptekin'le Flynn ilişkisi üzerine haberler yapıldı. Flynn'in şirketine Alptekin'in 530 bin dolar ücret ödediği, Gülen'in Türkiye'ye verilmesi için görüşmeler yaptığı, hatta iki bakanla Flynn'i buluşturduğu yazıldı.
Tabii bu süreç sadece medyayla sınırlı kalmadı, ABD Adalet Bakanlığı da harekete geçti ve soruşturma açtı. Flynn'in bir yardımcısının itirafta bulunmasıyla da iş çığırından çıktı ve Flynn istifa etmek zorunda kaldı. Bu sonucu medya, "Mike Flynn'in başını Fetullah Gülen'in iade yazısı yakmış" yorumuyla verdi.