HDP’yi bu noktaya Öcalan mı getirdi?
HDP'nin 7 Haziran seçimlerinde elde ettiği siyasi başarı ve sonrasında o başarıyı koruyamaması üzerine çok şey yazıldı, söylendi. Kimi Kandil'deki yaşlı kuşağın Selahattin Demirtaş'ın...
HDP'nin 7 Haziran seçimlerinde elde ettiği siyasi başarı ve sonrasında o başarıyı koruyamaması üzerine çok şey yazıldı, söylendi. Kimi Kandil'deki yaşlı kuşağın Selahattin Demirtaş'ın başarısını kıskandığını, kimi HDP ve Kandil'i "üst aklın" yoldan çıkardığını, kimi de hep birlikte zafer sarhoşluğunun esiri olduklarını söyledi.
Onlar şiddetin devreye girmesinde tek sorumlunun devlet olduğunu iddia etti. Sokakta ise en çok eleştirilen, 8 Haziran sabahı HDP Genel Başkanı Demirtaş'ın, "AKP ile ittifak yapmayacağız" açıklamasıydı. Özellikle Kürt toplumunun şiddete mesafe koymasında bu açıklamanın ciddi katkısı oldu.
Peki, bütün bu süreçlerde Öcalan'ın sorumluluğu ne ve gelinen noktada Kürt aydınları içinde bu konu nasıl tartışılıyor, kim neyi savunuyor, kim kimi suçluyor? Açık olmasa da aynı tartışma HDP içinde de yaşanıyor.
Birkaç gün önce Serbestiyet.com'da "Öcalan'ın İmralı Günleri" kitabının yazarı Cengiz Kapmaz bütün bu tartışmaları da içeren "Öcalan'ın projeleri çöktü mü?" başlıklı bir yazı yazdı. Kapmaz'a göre, Kürt siyasetçileri ve aydınları arasında üç farklı grup var. Alternatifçiler: Alternatifçiler son gelişmelere bakıp "Öcalan'ın ve PKK'nin projeleri çöktü" diyor. Kürt siyasetinde yeni bir çizgi ve soluğa ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Bağımsızlıkçılar: Bu çizgi savunucuları, bağımsız Kürdistan'ı gündemleştirmek dışında bir alternatif bulunmadığını, Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin buna zemin sunduğunu iddia ediyor.
Öcalancılar: Bu kesim doğru çizginin Öcalan çizgisi olduğunu, ancak çizginin çözüm sürecinin boşa çıkması ile büyük bir darbe aldığını, gene de çizgiyi yeniden gündemleştirmek dışında bir seçenek olmadığını vurguluyor.
Aslında bu ayrışma yeni değil ama bugün yoğunlaşmasının en önemli nedeni, HDP'nin yakaladığı tarihi fırsatın heba edilmesi.