İran’ın kritik göç ve terör bakışı
Bölgenin iki güçlü devleti, Türkiye ile İran ilişkileri zaman zaman gelgitler yaşasa da hiçbir zaman kopma noktasına gelmedi. Aralarında tarihi derinliği de olan bir denge var. Tam da bu yüzden temeli 1613'teki Kasr-ı...
Bölgenin iki güçlü devleti, Türkiye ile İran ilişkileri zaman zaman gelgitler yaşasa da hiçbir zaman kopma noktasına gelmedi. Aralarında tarihi derinliği de olan bir denge var. Tam da bu yüzden temeli 1613'teki Kasr-ı Şirin Antlaşması'yla atılan ve emperyalistler tarafından çizilmeyen sınır, yaklaşık 400 yıldır hiç değişmedi. Sınırda kurulan bu denge, yüzyıllar boyunca siyasi ilişkilere de yansıdı ki, iki ülke farklı coğrafyalarda çıkarları çatışsa da hiçbir zaman karşı karşıya gelmedi.
Bugün bu denge siyaseti, hem bölge hem de küresel düzeyde sürüyor. İki ülke, bazen bir yerde karşı karşıya gelirken, bazen de Astana sürecinde olduğu gibi ortak hareket edebiliyor.
Bu ortaklık geçmişten farklı olarak son yıllarda terör, uyuşturucu ve göçle mücadele konularına da yansımış durumda...
Nasıl bir değişim yaşandığını önceki gün İran'a günübirlik gidip dönen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sordum. Bakan Soylu, önce mevkidaşı İran İçişleri Bakanı Ahmet Vahidi'yle yaptığı ikili görüşmeye değindi:
"Bizim İran'la güçlü bir irtibatımız var ve devam ediyor. Çünkü aramızda sınır, göç, uyuşturucu ve terör gibi önemli ortak...