İstanbul’un suçu ne?
Hiç hesapta yokken, Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyaset mühendisliği ve Erdoğan karşıtlığı sayesinde İstanbul'u kazandı. Ne İyi Parti ne de o zamanki adıyla HDP seçmeni belediyecilik yapsın diye oy...
Hiç hesapta yokken, Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyaset mühendisliği ve Erdoğan karşıtlığı sayesinde İstanbul'u kazandı. Ne İyi Parti ne de o zamanki adıyla HDP seçmeni belediyecilik yapsın diye oy vermedi. O da müthiş bir havaya girdi ve hep kendine çalıştı.
Gözü kendisinden başka da kimseyi görmedi. Başkanı olduğu dünyanın en güzel şehri İstanbul'u feda etti.
Verdiği sözlerin hiçbirini gerçekleştirmedi. Birkaç yeşil alan, birkaç spor tesisi ve süt dağıtımı gibi sınırlı sayıda sosyal yardım dışında iz bırakan bir eser ortaya koymadı.
Deprem için 5 yılda 100 bin (Yılda 20 bin) konut sözü verdiği hâlde 10'da birini bile yapmadı.
Ne yeni bir ulaşım hattı oluşturdu, ne yeni bir su kaynağı devreye soktu. Kendi deyimiyle "İstanbul'a getirdiği bereketi" yakın çevresi ve medyasıyla paylaştı.
Aynı fotoğrafı siyasette de görüyoruz. Siyasi hiçbir fark ortaya koymadan "siyasi aktör" olma derdine düştüğü için ilk "kumpas" kurduğu isim de...