‘Kalbim çok büyük yara aldı’
Suriyelilerin vatandaş yapılması meselesine verilen tepkilerin en masumu bile öfkeli bir milliyetçiliği yansıtıyor. Ama en ilginci sol adına, "halkların kardeşliği" diyerek siyaset yapanların verdiği tepki.Yalan...
Suriyelilerin vatandaş yapılması meselesine verilen tepkilerin en masumu bile öfkeli bir milliyetçiliği yansıtıyor. Ama en ilginci sol adına, "halkların kardeşliği" diyerek siyaset yapanların verdiği tepki.
Yalan söylemekte hiçbiri sınır tanımıyor. Kimi 1.5 milyon oy için yapıldığını, kimi işsizliğin artacağını, kimi daha da ileri gidip Suriyeliler vatandaş yapılırsa hırsızlık ve terör gibi suçların artacağını söylüyor.
Oysa gerçek şu: Bir kere Suriyelilerin çoğu çocuklar dahil ülkelerine dönmek için can atıyor. Suç işleme oranları da bugün bile çok düşük düzeyde. Ayrıca Türkiye'nin vatandaş yapacağı sayı da taş çatlasa 30'la 300 bin arasında. Bunların büyük çoğunluğu da ya iyi yetişmiş meslek sahibi ya da ciddi yatırım yapan Suriyeliler.
Aslında Türkiye'deki Suriyeliler gerçeğini belki de en iyi Suriyeli çocuklar anlatıyor. Elimde "Suriyeli Çocuklardan Mektup Var" isimli bir kitap var. Kitabı Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara hazırlatmış.
Biliyorsunuz Kilis kendi nüfusundan fazla mülteciyi ağırlayan, sınır şehri olması nedeniyle de savaşın acımasızlığını ruhunda hisseden bir şehir. O şehirde bugün toplam 20 bin Suriyeli öğrenci bulunuyor. Belediye Başkanı Kara kitabı anlatırken şöyle diyor:
"Suriyeli yavrularımız mektuplarda; çektikleri açıları, onları bağrına basan insanımıza duyulan minneti, özgürlük, vatan ve barış özlemlerini dile getiriyor."
İşte dünya liderleri ve devlet büyüklerine seslenen Suriyeli çocukların feryadı:
'Çocukluğumun sokakları...'
"Adım Yusuf, Halepli bir çocuğum. Okula başlamadan dünyayı bilmediğim bir yaşta yıkım, savaş ve ölümler gördüm. Dünyanın hep böyle olduğunu sanıyorum. Bazen rüyamda görüyorum oturduğumuz mahalleyi; polislerin bir binası vardı. Onun etrafında o kadar silah sesi, bomba sesi duydum ki, çoğu gece uyamaya korkuyordum. Çevremdeki her şey yok olmaya başladı. Ondan sonra kaçmaya başladık. Türkiye sınırına ulaştık. Sizden çocukluğumun sokaklarını istiyorum.