Muhalefetin koalisyon sınavı
7 Haziran seçimlerinde AK Parti 1'inci parti oldu ve en yakın rakibine yüzde 16 fark attı. Bu sonuç, üst aklın kuşatmalarına, paralel yapı ve medyanın yönlendirmelerine, silahların gölgesinde oy devşirmelerine...
7 Haziran seçimlerinde AK Parti 1'inci parti oldu ve en yakın rakibine yüzde 16 fark attı. Bu sonuç, üst aklın kuşatmalarına, paralel yapı ve medyanın yönlendirmelerine, silahların gölgesinde oy devşirmelerine karşı halkın bir meydan okumasıydı.
Halk, uyardı ama Türkiye'yi yönetmesi gereken partinin de AK Parti olduğunu gösterdi. Bu yüzden, AK Parti'ye yönelik hem parti içinden hem de parti dışından kuşatmalar bu zeminde daha bir yoğunlaşacak. Ama sonuç değişme- yecek. Çünkü artık, testten geçmiş, Türkiye'nin yarını için "milli" bir duruş sergileyen ve tüm eksikliklerine rağmen "davası"na sahip çıkan bir parti ve tabanı var.
AK Parti bu çekirdek tabanın verdiği destek ve özgüvenle yarınına bakmalı. Ama aynı şeyi muhalefet için söylemek zor. CHP yerinde saydığı gibi tabanla tavan arasında da derin bir çatlak var. Şimdiden sesler yükselmeye başladı. CHP'nin başkalarının başarısı üzerinden "zafer" çığlıkları atması görüntüden öte bir şey değil.
Seçimin kazananı görünen MHP ve HDP için de aynı şey söylenebilir. Aldıkları "emanet" oyların garantisi olmadığı gibi hiçbir gelecek öngörüsü sunmayan ve birbirini besleyen iki "milliyetçi" partiden söz ediyoruz. İkisinin de iktidar şansı yok. Toplum çok farklı nedenlerle onların oyunu yükselterek, aslında onları büyük bir sınava, daha doğrusu teste tabi tuttu.