Seküler diktatörler ve tuhaf zamanlar
Çinlilerin, "Tuhaf zamanlarda yaşayasın" diye bir bedduaları var. Ne zaman için söylenmiş bilinmez ama bugün içinden geçtiğimiz dünyaya çok uyuyor.
Teknolojiden ekonomiye, siyasetten ülkeler arası ilişkiye dünyada tuhaf şeyler oluyor. Ne ortak bir siyasi rota var, ne de kuşatıcı bir ekonomik sistem. Bir yerde dost olanlar bir başka yerde düşman olabiliyor.
Demokrasi ve insan hakları beşiği Batı'da faşizm fışkırırken Doğu'da despotik rejimler "yükselen değer" olabiliyor. Göçmen meselesi vicdanları kanatırken, adalet ve merhamet yerlerde sürünüyor. Darbeciler, "makul ve seküler" diye övülüyor veya kırmızı halıyla karşılanıyor ama seçimle iktidara gelenler "diktatör" ilan ediliyor. Demokratik değerler irtifa kaybediyor. Geçen yüzyılın küresel kurumları BM etkisiz, NATO inisiyatifsiz, IMF ise "esaret" peşinde. Gerçekten tuhaf zamanlardayız.